Keşfedilen gezegenin adı GJ 251 c. Kütlesinin Dünya’nın yaklaşık dört katı olduğu tahmin ediliyor ve büyük olasılıkla kayalık bir yapıya sahip. Gezegen, merkezi bir kırmızı cüce yıldız olan GJ 251’in yaşanabilirlik bölgesinde yer alıyor. Bu da, atmosferi uygun koşullarda ise yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geliyor.
Keşif, Amerika Birleşik Devletleri’nde geliştirilen HPF (Habitable Zone Planet Finder) adlı yüksek hassasiyetli kızılötesi spektrograf aracılığıyla gerçekleştirildi. Bu özel cihaz, özellikle soğuk ve yakın yıldızların çevresinde Dünya benzeri gezegenleri bulmak için tasarlanmıştı.
Araştırma ekibinin başındaki gökbilimci Suvrath Mahadevan, “Biz bu tür gezegenleri arıyoruz çünkü başka bir yerde yaşam bulma şansımız en yüksek olanlar bunlar,” diyerek keşfin önemini vurguladı.
Yıldızından aldığı enerji, Dünya’daki yaşam koşullarına benzer bir denge sunuyor; ne çok sıcak ne de çok soğuk.
Dünya’ya görece yakın olması, gelecekte atmosfer analizlerinin yapılabilmesini kolaylaştırıyor.
Kırmızı cüce yıldız sistemleri, yaşanabilir gezegen arayışında giderek daha fazla ilgi görüyor.
Bilim insanları, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde GJ 251 c gibi gezegenlerin atmosferinde su buharı, oksijen veya diğer biyolojik izler aramayı planlıyor.
Bu çalışmalar, “Dünya benzeri yaşam başka bir gezegende mümkün mü?” sorusuna somut yanıtlar getirebilir. GJ 251 c’nin keşfi, insanlığın evrende yalnız olup olmadığına dair arayışta yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
KAYNAK: HABER GLOBAL




