Bir süredir tek adaylı il kongreleri nedeniyle eleştiri bombardımanına tutulan CHP’de bu hafta sonu yine tek adaylı il kongreleri gündemdeydi. İstanbul’un gündemini bir yana bırakarak takip ettiğim Bursa İl Kongresinden bahsetmek istiyorum.
Sonucu belli kongrenin neresinden bahsedeceksin demeyin. Sonuç belliydi, ama yaşananlar öngörülebilir değildi bana göre…
Seçimlerden önce yazdığım yazıda vurgulamıştım tek aday olmanın avantajını kullanarak iyi bir liste hazırlayıp genel ve yerel seçimlerde örgütün tam desteği ile çalışmanın vereceği huzuru.
Sandık açıldı, karşımızda şöyle bir sonuç vardı; 645 delegenin 414’ü oy kullandı, 31 oy geçersiz sayıldı ve Nihat Yeşiltaş 383 oyla yeniden İl Başkanı seçildi.
Yeşiltaş’ın konuşmasında 17 ilçe başkanının sahnede el ele destek pozu verdiğini görmüştük, kongre sonunda başkanın yanında sadece 3 ilçe başkanını görmek mümkün oldu. Yanına bir de mutluluğu ifade edemeyecek kadar sade bir konuşma eklendi.
Bu sonuca nasıl ulaşıldı peki?
Yeşiltaş’ın listesi kongre sürecinde kulislerden sızmayan tek bilgiydi. Kongre günü divan tarafından da okunmadı liste. Aklımda listeye son dokunuşlar yapılıyor gibi bir açıklama vardı, pek de umduğum gibi değilmiş gerçek. Belki de listeye yapılan son dokunuşların sonunda oldu ne olduysa…
Çünkü seçime geçilmeden kısa bir süre önce ekrandaki görüntüsüyle müşerref olduğumuz liste ciddi bir tepki ile karşılandı. Normalde örgüttün iradesiyle şekillenmesi beklenen listenin belediye başkanlarından izler taşıması, ilçe kongrelerinde belediye başkanları ile örgütün yarışına sahne olan ayrışmanın listede hakim olması, yarattığı ilk şokun ardından etkisini gösterdi.
Bir anda hareketlenen protokol, eksilen koltuklar, herkesin salonun çıkışına yönelmesi derken…
İlk ve en sert tepki Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’den geldi.
Nilüfer ilçe örgütü, başkanının talimatıyla oy kullanmadan alanı terk etti. Başkanın talimatı gelene kadar kullanılan oylar sandığa girmiş olsa da tepki ortaya koyuldu. Böylece Nihat Yeşiltaş ve ekibi ilçe kongresinde büyük farkla kazandıkları Nilüfer’i il kongresinde kaybetti.
Bir tepki de Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz’den geldi. Raşit Başkan oy kullandı mı bilmiyorum, ama Osmangazi delegelerinin de büyük bölümü oy kullanmadı. Yıldırım İlçe örgütünden de tepkiler vardı, yine de ilçe başkanı Ahmet Keskin’i günün sonunda Nihat Yeşiltaş’ın yanında gördük.
Seçimlerden sonra sosyal medya mesajları da manidardı. Özellikle Özgür Şahin’in; ‘İktidarda kalmak değil, itibarda kalmak önemlidir’ sözünü paylaşması dikkate değerdi. Bu sözü yazdım aklıma, sırası geldiğinde benim de kullanacağım isimler olabilir, hayat bu…
Oysa çok güzel hazırlık yapılmıştı kongre için. Belli ki, CHP Gençlik kolları ile birlikte basın bürosu da büyük emek vermişti. Yağmurlu havaya rağmen delegeler salonu doldurmuş, parti içi muhalefetin en keskin kesimi dahi şöyle bir göz atmak üzere koltuklardaki yerini almıştı.
Kulislerin yapılması kaçınılmazdı, ilçe kongrelerinin ardından barışın tesis edileceği ve örgüt olarak beraber seçimler için çalışılacağı konuşuluyordu.
Başkan Nihat Yeşiltaş çok heyecanlıydı. İlçe kongreleri sürecinde verdikleri büyük mücadelenin sonunda omuzlarındaki yükün kalkmasına gelmişti sıra…
Ama işte dedim ya liste mühim…
Örgüt listede kendini görmek ister.
CHP demokrasinin, demokratik tepkinin, örgüte saygının hala işlediği nadir partilerden biri. Ülkenin en yaşlı partisi, dünyanın en eski partisi…
Örgüt listede müdahale gördü, mücadele ettiklerini gördü, kendisini göremedi…
Şimdi kulisler yine hareketli. Bundan sonra yapılacaklar, yapılması gerekenler ve yapılmayacaklar üzerine ciddi konuşmalar yapılıyor üç gündür. Bir kazan daha kaynıyor CHP cephesinde. Bu kez kazanda liste var…
