Yasemin Güler
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Gündem
  4. Konteyner kentleri şimdiden mi yapsak?

Konteyner kentleri şimdiden mi yapsak?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beşik gibi sallanıyoruz…

Alışmamız lazım, ama ne mümkün…

Yürekler hep ağızlarda…

Evin içinde öylece kaderimizi beklerken, bir ihtimal depremin yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kalırsak neler olabileceğini de düşünmeden edemiyorum şahsen.

17 Ağustos depremini bilfiil deprem bölgesinde genç bir muhabir olarak yaşamış, 6 Şubat depremini yaptığı programlarla anlatmaya çalışan bir yorumcu olarak içinde hissetmiş bir gazeteci olunca insan, başına neler geleceğini düşünüyor elbet.

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşanan ve bizim de iliklerimize kadar hissettiğimiz yepyeni bir depremin ardından bir kez daha sordum aynı soruyu; ‘Bu şehir depreme ne kadar hazır?’

Biliyoruz ki, 17 Ağustos depremi sonrasında toplanma alanı olarak belirlenen pek çok bölge şimdilerde ya bir konut ya ticari alan ya da en iyi ihtimalle parka dönüşmüş durumda. Böyle giderse mezarlıkları toplanma alanı olarak kullanmak durumunda kalacağız ülkenin pek çok yerinde.

Yine de şansınız yaver giderse diye kendinize en yakın üç toplanma alanını e-devlet üzerinde öğrenebilirsiniz, aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Malumunuz toplanma alanları, belediyeler tarafından belirleniyor ve AFAD bu alanların afet yönetim standartlarına uygun olup olmadığını kontrol edip sisteme işliyor. AFAD’ın asıl sorumluluğunda olan yerler barınma alanları.

Şehirde çadır kent ve konteyner kent kurulacak alanlar belirleniyor, her yıl da bu alanlarla ilgili güncelleme yapılıyor.

Geçen yıl güncellenen plan kapsamında, Bursa’da her ilçe için 80 konteyner kent alanı, 155 çadır kent alanı ve 255 acil çadır kent alanı tespit edildi.

Fakat bu yerlerin hiçbiri hali hazırda konaklamaya uygun değil. Yani bugün deprem oldu, hasar aldık, ama kurtulduk, gidip çadır kentimize oturalım, konteyner kentimizde boğazımızdan bir sıcak çorba geçsin, ısınalım gibi bir durum yok.

Yeri hazır, kendisi yok kentler buralar…

Hatırlayınız, 6 Şubat depreminde nasıl soğuk ve yağışlı bir hava olduğunu. Enkaz altında kalan depremzedelerin bir bölümünün kötü hava koşullarından etkilenerek vefat ettiklerini. Kurtulan depremzedelerin günlerce ısınmak için çadır ve konteyner beklediğini…

Bundan 4 yıl önce Bursa için kaygılanan iş insanlarından Harun Tavlı’nın yaptığı bir öneri geldi aklıma.

“Bursa her an depremle yaşayan bir şehir. Olası bir depremde gıda kadar barınmada en önemli sorunlardan biri olacaktır. İşte tam bu noktada, her belediye kendi alanına bir konteyner kent yapmalı. Yapılan konteyner kentler başta barınma sorunu yaşayan öğrencilere, sonra da dar gelirli vatandaşa kiraya verilerek kamunun faydalanması sağlanırken, yıkıcı deprem durumlarında yerleşim bölgesi olarak hızla bedelsiz kullanıma açılmalıdır. Konteyner kentlerin olduğu bölgelerde kent lokantaları, kütüphaneler, deprem anında gerekli ihtiyaçların yer alacağı bölmeler, sağlık müdahale alanı, hatta okul dahi konumlandırılabilir” diyordu Tavlı önerisinde.

Bir çadır kentin oluşturulma hikayesinde Bursa’nın deprem bölgesindeki çadırları toplayıp, Bursa’ya getirerek üzerine meslek lisesi amblemi bastıktan sonra yeniden deprem bölgesine gönderip, depremzedeleri 3 gün soğukta bekletmek gibi kara da bir lekesi varken alnında bence hazırda bekletilecek konteyner kentlerin hem barınma konusunda ciddi sıkıntı çeken dar gelirli ve öğrenci grubu için iyi bir alternatif hem de deprem halinde bu afetten kurtulanlar için hızlı bir çözüm olacağını düşünüyorum.

Biz hazır bir sağa bir sola sallanıyorken, Bursa’nın belediye başkanları da bu konteyner kentleri deprem olmadan önce kurma fikrini bir düşünsün derim ben…

Konteyner kentleri şimdiden mi yapsak?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir