Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey artık geleneksel hale gelen aylık değerlendirme toplantısını düzenledi bugün.
Günün en kritik konusu elbette şehrin susuzluğuydu.
Gelin hep birlikte inceleyelim bir zamanların ‘sudan ibaret’ diye tarif edilen şehrinde su savaşlarının nasıl çıktığını…
Ekim ayının başından itibarin Bursa ve su konusu iddialı çıkışlar, spekülatif haberler derken hayli eşelendi malumunuz.
Hemen hatırlatalım, Başkan Bozbey’in bulunmadığı bir meclis toplantısında Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın ortaya attığı iddialar Bursa’yı endişeye sevk etmişti.
1 Eylül tarihinde Çınarcık barajından gelen suyun Doburcatesislerine ulaştırılması sırasında yapılan By Pass’ın arıtma tesislerini yapmamak olduğunu söyleyen, bunun sonucunda da şebekeye arsenikli su verildiğini iddia eden Başkan Yılmaz yürekleri ağıza getirmişti.
Bozbey cephesinden iddialara yönelik yanıt bugün geldi.
“Mecliste bir arkadaşımız bizim bypass hattından gelen suyla ilgili arsenikten bahsetmiş. Mecliste ben yoktum. Bakın, bir kent yöneticisi bu tür şeyleri sorup araştırmadan söylememeli. Bunlar insan hayatını ilgilendiren konular. Keşke açılışa gelseler de görseler, bypass hattındaki su olduğu gibi aynı yere geliyor, yani Doğancı Barajı’ndan gelen suyun geldiği yere. Orada yeniden arıtılıyor ki, Bursa’da geçen yıl aldığımız karara göre Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine uygun arıtma işlemlerini yapıyoruz. Bursa’da su çeşmeden içilir dedik. Ben çeşmeden içiyorum.”
Başkan arsenik meselesini böyle açıkladı. Artık arsenik seyreltiliyor mu, arıtılıyor mu, var mı, yok mu, bu konularda iddia sahibi Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’dan yeni bir açıklama gelirse öğreneceğiz…
AK Parti cephesinin su meselesinin ucunu bırakmayacağı kanaatindeyim. Zira geçtiğimiz hafta başında bir anda sosyal medyalarda elden ele yayılarak bütün Bursa’yı ‘Büyük su kesintilerine hazırlanın’ başlığıyla alarma geçiren verilerin yarattığı infialin ateşi henüz sönmedi.
Bahsedilen fotoğrafın bir acil durum eylem planı hazırlığına ait olduğunu belirten Bozbey’den konuya yönelik yapılan açıklama şöyle;
“Şunu belirtmek istiyorum: Bugüne kadar kurumda çalışan 14.000-15.000 civarında çalışan var. Her bir çalışan, mesai arkadaşımız, hizmet yolunda beraber yürüdüğümüz arkadaşımızdır. Bunların içerisinde art niyetli olanlar var mı? Olabiliyor. Ama kalkıp bunu oradan alıp fotoğraf çekip medyaya servis edecek o arkadaşımızın da bugün de dahilolmak üzere bütün o kuruma ne kadar haksızlık yaptığını, ne kadar saygısızlık yaptığını, o arkadaşlarının emeğini yok saydığını belirtmek istiyorum. O arkadaşımızın 1 saat dahi bu kurumdan bir bedel almasını zul kabul ediyorum. Biz tasarrufa yönlendiriyoruz. Siz bunu yaparak telaş başlatıp daha fazla su kullanımı olmasına neden oluyorsunuz. Böyle çalışana ben yol arkadaşı diyemem. Bunun tespiti yapılacak, gereği de yapılacak. Kuruma aidiyet duymayanın, çoluk çocuğuna kurumdan aldığı parayla götürdüğü o ekmeğin hayrı olur mu? Size soruyorum. Yazıklar olsun. Umuyorum bir daha böyle bir çalışanımızla karşılaşmayız. Bundan sonra iyi niyetlilerle art niyetliler ayrılacak”
Bir kurumun içerisindeki gizli bilginin, kamuoyuna duyurulan bilgilendirme metni gibi servis edilmesinde art niyet olduğu belliydi zaten…
Suyla ilgili küçük bir bilgiye daha değinip konuyu kapatacağım.
Önümüzdeki süreçte Çınarcık Barajından en azından 105 milyon metreküp suyu doğrudan Doğancı Barajına aktaracak bir tünel yapma projesi var Bozbey’in kafasında.
“Biz buradaki 150 milyon metreküpün 105 milyon metreküpünü kullanacak durumdayız. Gerisi, 40 milyon metreküp civarında, başka amaçlarla kullanılabilir. 105 milyon metreküpü kullanmak durumundayız. DSİ’ye bunu bildirdik, herhangi bir sıkıntı da yok” diyor başkan.
Ancak biliyoruz ki, TEKNOSAB Çınarcık barajından gelecek 40 milyon metreküp suyu yeterli bulmayacak. Dananın kuyruğunun burada kopacağı belli. Zira Bozbey’in söylediğinin dışında bir senaryo gerçekleşirse susuzluk ve su kesintileri ile karşı karşıya kalacak Bursa.
Hali hazırda içme suyumuzun yüzde 35 gibi bir bölümü 115 tanesi harıl harıl çalışan derin kuyulardan, yani yer altı kaynak sularından temin ediliyor. Hatta bu kuyular zaman zaman çöküyor, çünkü kaynaktaki su tükeniyor, hemen yenisi açılarak yola devam ediliyor. Sürdürülebilirliği tartışılır bir ara çözümle ilerliyoruz şu anda su konusunda.
Bölgedeki HES tesisi de Çınarcık Barajı isale hatlarına zarar vermiş bir dönem. Elektriğin en pahalı satıldığı saatlerde yüksek oranda su çekmeleri nedeniyle üç kez patlamış isale hatları. Devreye DSİ’nin girmesiyle şimdilik sorun çözülmüş gibi görünüyor.
Yeni sorunlar olur mu?
Bursa kendi içinde su savaşları yaşar mı?
Gelecek bunlara gebe gibi…
