İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası sokağa dökülmüşler, Saraçhane mitingleriyle halkı sokağa çağırmışlardı. Casusluk soruşturması sonrasında da aynı taktik devreye alındı. Casusluk soruşturmasıyla İBB’ye kayyumun yolu açılır mı? Bu tablo karşısında CHP hangi adımları atacak? O soruların yanıtları için CHP Merkez Yönetim Kurulu toplandı, tablo masaya yatırıldı.
“CHP daha radikal adımlar atmalı” talepleri de değerlendirildi. MYK üyelerinden casusluk soruşturmasıyla ilgili, “Ne siyasi, ne hukuki ne diplomatik tecrübemiz bu tabloyu açıklamaya yetiyor. İmamoğlu’na tahliye yolunu kapatmak için yeni suç oluşturuldu” değerlendirmesi yaptı. “Kayyum hukuken mümkün olmasa da önünde tek engel ancak toplumsal muhalefet olabilir” yorumları geldi.
Daha radikal adımlar atılması gerektiğini savunan çevrelere karşı sine-i millet formülünün Cumhur İttifakı’na takılacağı, Meclis’ten istifaların onaylanmayabileceği vurgulandı.
“Saraçhane mitingleri olmasaydı kayyum o zaman atanırdı, mitingler o kararı engelledi” görüşü dile getirildi. Bu kez de yeniden kayyum kararını ancak meydanların durdurabileceği vurgulandı. O nedenle de toplumsal muhalefetin örgütlenmesi adına sokak çağrısının yinelenmesi fikrinde mutabık kalındı. Örgütlerin bunun için alarma geçirilmesine karar verildi. Bunun için farklı kesimler özellikle sivil toplum örgütleri üzerinden meydana çağrılacak. CHP ya da İmamoğlu için değil, “demokrasinin savunulması” yönünde katılım çağrısı yapılacak.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan çekilme olasılığı ise masadan kaldırıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e göre barışın önündeki engel görüntüsü CHP’nin tarihiyle de ilkeleriyle de bağdaşmaz. Bu nedenle masa pazarlık konusu yapılmayacak.
